139 Ergebnisse - Zeige 1 von 20.

Keine Beschreibung.

Film Yapimi Temelleri Senaryo Yazimi temel senaryo yazim sürecini senaryonun ana parcalarini, diyalog, taslaklar ve düzeltim asamalarini bölümler halinde inceledikten sonra Mark Herman gibi taninmis ve Alisha McMahon, Thomas Gladstone gibi genc ve yetenekli senaryo yazarlari ile senaryolari üzerine yapilmis röportajlari okuyuculara sunuyor. Kitabin sonunda, bölümler boyunca ilk asamasindan son haline kadar anlatilan uygulamalarin üzerinde göst...

Dinsel ideoloji, kendisini en cok ahlak alaninda güclü hissetmekte ve topluma en olumlu ahlaki cerceveyi kendisinin verebilecegini düsünmektedir. Dahasi, yasanan ahlaki erozyonun dinden uzaklasmaktan kaynaklandigini ve ahlakin dinden ayri korunamayacagini iddia etmektedir.Peki ama bu yargilar dogru mudur gercektenKonunun ayrintilarina inildikce ne yazik ki bu soruya olumlu cevap vermenin imkansiz oldugunu görüyoruz.Ahlakin ne olup olmadigi ve ...

Islam tarihinde dinin bilimle catisma örnekleri Hiristiyan tarihi ile kiyaslandiginda oldukca sinirlidir. Bu durum, diger dinlerden ayrimla Islamiyetin bilimle örtüstügü iddialarina gerekce yapilmaktadir. Bununla da yetinilmemekte, Kuran ayetleri ile bilimsel bulgularin uyustuguna iliskin yaygin iddialar üretilmektedir.Peki ama Islamiyetin bilimle, bilimin felsefesi ve bulgulariyla örtüstügü iddialari dogru mudur gercektenElinizdeki kitap, söz...

Yazi yazmak, duygu ve düsüncelerin harflerle kagida gecirilmesi, güzel ve etkili bir bicimde anlatilmasidir. Bireyler, uluslar, topluluklar tarafindan cesitli amaclarla kullanilan yazi yöntemi, insanlarin inceleme ve kaynastirma yetilerini gelistirmekte, bu yetileri toplumu bilinclendirme ve kalkindirma yolunda kullanmayi ögretmektedir. Iyi bir yazar, yazdigi konu üzerinde daha cok bilgi edinir. Ilerleyisi kolaylasir, inandigi fikirleri dogru,...

Sabah 09.00da baslayan Mamak durusma ve görüsmelerinden ya saat 24e yaklasirken ya da aksam saatlerinde gün batimlarinda dönüyorum. Ben Mamakta yasiyorum aslinda. Baska bir ülkede gibiyim. Aksam, sehir otobüsü Dikimevine geldiginde sanki tarih degisiyor ve karanlik bir alemden aydinlik bir baska ülkeye düsüyorum. Garip bir duygu bu. Arkamda bambaska bir dünya kaliyor. Orasi cehennem Bu duyguyu neden Dikimevine geldigimde hissediyorum, bilmiyor...

Renkli-Türkce Sinemasaldan sonra Metin Belgin, bu kez elli bir yillik tiyatro anilarini Acikli Güldürüde anlatiyor. Yine modern bir meddahin kaleminden dile gelen anilar ayni zamanda tiyatro tarihine de belgesel bir katki sunuyor. Simdi bi eve ugrayalim bakalim, peder yine delleniyor, simide talim edeceksin diye, arkadaslariyla konusuyor ama onlarin da kafasi karisik, tiyatrocu denince bir vakitler sahitligi bile kabul edilmeyen dalkavuklar ak...

Vahsete verilen olagan tepki, onu akildan cikarip atmaktir. Sosyal anlasmanin belli ihlalleri, yüksek sesle söylemek icin fazlasiyla korkunctur, bunun kelime karsiligi, dile getirilemezdir.Savas gazileri, ev ici siddet ve tecavüz magdurlari, cocukluk istismari ve ensest kurbanlari... Dile getirilmeyenin, vahsetin taniklari... Ve taraf tutmak zorunda olan seyirciler... Failin tarafini tutmak caziptir cünkü her fail, seyircinin hicbir sey yapmam...

Alper Akcam son romani Kacaklar...da günümüzün yakici bir sorununu kurmacaya tasiyor, ic savastan kacan Suriyeli bir isci ile kocasinin siddetine maruz kalmis ve bosanmak icin mücadale veren evin kölesi bir kadinin yasak askini, direnme, emek, calisma, dayanisma ve toplumun genelgecerli olumsuz önyargilari gibi temalarla birlikte ele aliyor. Sahibim yoktu cünkü dedim. Okutmadilar da beni... Ne anam sahip cikardi bana, ne babam, ne kardeslerim....

Yayinevimiz Dursun Akcamin iki kitabini, Köyden Indim Sehire ile Kafkas Kizini birlikte okura sunuyor. Köy yasami ile sehir yasaminin karsitligini, uyusmazligini öykülestiren Akcam, toplumsal bir sorunu gündeme getirerek, sehirlinin köylügü kücümseyisini de ironik bir dille anlatiyor. Ben kirk adim boylu evlerde, meydan büyüklügü ahirlarda yurdumun sultaniydim. Gün oldu, günesi ben dogurdum, ben batirdim. Öyle günler oldu ki tarlada, cayirda, ...

Mehmet Basaran Yasakli-acinin ve sevginin yurttasi adli kitabinda, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 asker darbelerinin hemen ardindan yasadiklarini kaleme aliyor. Bu yasananlar, Basaranin hakki oldugu halde, hicbir somut-yasal gerekce gösterilmeden, kapilar arkasindan bir türlü verilmeyen pasaport merkezinde yogunlasiyor. Basaran, ailesi ve yakinlariyla birlikte gectigi bu traji-komik günleri ayrintilariyla, gecmise göndermeler yaparak, dönemin a...

Dursun Akcam, Sevdam Ürktüde yer alan öykülerinde, Federal Almanyadaki Türk iscilerinin, özellikle de 12 Eylül sonrasi siyas göcmenlerin yasamina ironik bir dille odaklaniyor. Aydin sorumlulugu, kadin-erkek iliskileri, cinsellik, ask, sevgi, yalnizlik, gurbet gibi temalari ele alirken, farkli kültürlerin catismasini, yabancilasmayi ve bunlardan dogan, gündelik hayatin icindeki traji-komik durumlari öykülestiriyor. Gelgelelim, zaman uzadikca be...

Cem Zaferin Sosyal Medyaya Genel Bakis kitabi bir bilinclendirme, gercekleri ortaya koyma rehberi. Matrix filmindeki hapi almak, gercegi görmek, hatta tüm senaryoyu cözmek gibi... Senaryoda hepimiz basrol oyuncusuyuz ve bu star enerjisini her an yeniden yasamaya bagimli olup bu kahramana cok iyi bakmakla yükümlüyüz.Veri bizden gidiyor, kendine nasil iyi nasil bakacaginin tavsiyesi Matrixten geliyor. Masum basliyorlar. Uykumu düzenlemek icin yü...

Setin Icinde yer alan kitaplar, - Mustafa Kemal Atatürk Döneminin Öteki Tarihi-IDevrim Kanunlari ve Muhalefetin Tasfiyesi 1923-1927- Mustafa Kemal Atatürk Döneminin Öteki Tarihi-IIUlus Devlete Ulus Insasi 1928-1933- Mustafa Kemal Atatürk Döneminin Öteki Tarihi-IIIParti, Devlet, Lider Bütünlesmesi 1934-1938

Sanat eserleri, insanlar icin, insanlar tarafindan yaratilmaktadir. Insanin bir üretimidir ve insanlar icinolusturulmaktadir. Sanatin olusturulmasi ise, esas olarak sanatcinin, kendisini ifade etmeihtiyacindan kaynaklanir. Izleyiciler de, eserde bulunan büyünün, ondaki ölümsüzlügün, güzelliginetkisi ile ona yaklasmaktadirlar. Bu büyü bilinen degil duyulan ve hissedilendir. Sanatcilar icindeyasadiklari toplumun ve yasadiklari cagin akimlarina, ...

Elimizdeki kitap iktisadi ihtiyac ve isteklerin etkin bir sekilde sinirsiz olmasina ragmen bunlari karsilayacak kaynaklarin sinirli oldugu varsayimindan hareket eden neo-klasik yaklasima göre mikroekonomiyi ele almaktadir. Bu cercevede kitlik, fayda-maliyet ve maliyetlere bagli olarak bireyin veveya toplumun ihtiyaclarini karsilama olasiliginin artipartmadigi ele alinir. Bireysel talep ve arz eylemi de bu cercevede ortaya cikar, toplam talep v...

Bankalar günlük yasamimizin bir parcasi haline geldi. Banka karti, kredi karti, ATM, tüketici kredileri, mevduat gibi kavramlar veveya ürünler bize cok da yabanci degil. Ancak akreditif, zorunlu karsilik, türev islem gibi bircok karmasik kavram veveya ürün ile de karsi karsiya kaliyoruz. Bu calisma ile bircok soruya yanit vermis olacagizBankalar nasil kurulur ve hangi faaliyetleri yapmasina izin verilirBankalar nasil calisirBankalarin satin al...

Bozcaadalilar kimdirAdanin yakin gecmisinde ve günümüzde meydana gelen dönüsümler, Rumlar ve Türkler, eski ve yeni adalilar, adadaki karsilasmalar, dayanisma ve catismalar, bagcilik, sarapcilik ve balikciliktan turizme gecis yolunda elde edilen kazanimlar ve yitip gidenler...2 mahalle 1 ada bozcaada kitabi, ada yasantisinin kaybolan izlerinin pesine düsmektedir.Icindekiler, - Giris Adanin Kisa Tarihi Adanin Hukuki Statüsü ve Uygulamada Idari-M...

Doga insanogluna yasanacak bir Dünya ile birlikte hava, toprak, su gibi yasamsal gereclerin yani sira yerüstü ve yeralti kaynaklari gibi nimetler de sunmustur. Insanoglu bu nimetlerden yararlanarak yasamini sürdürürken zaman zaman da yasamini etkileyen hatta bazen elinden alan Doga kaynakli afetlerden de etkilenmektedir. Bu bakimdan Doga insanin hem en yakin dostu ve destekcisi, hem de onun icin yasamsal bir tehlike kaynagidir. Düsmandan sakin...

Osmanli Imparatorlugunda 18. yüzyilda baslayan modernlesme süreci, 1839 Tanzimat Fermani ve 1856 Islahat Fermani ile taclandirilmis olsa da, eskiyle yeniyi bir arada tutma seklinde tezahür eden durum, ne yönetici elitler ne de toplum tarafindan icsellestirilemedi. Yeni Osmanlilar diye anilan reformcu aydinlarin hedefi Osmanliyi Avrupanin Hasta Adami olmaktan kurtarmakti. Bu amacla tahta II. Abdülhamidi cikardilar ve 1876da mesruti monarsiye ge...